Amerika Birleşik Devletleri’nin farklı eyaletlerine yayılan camilerimiz, yalnızca namaz kılınan mekânlar değil, aynı zamanda kimliğimizi, inancımızı ve değerlerimizi geleceğe taşıyan merkezlerdir. Bir Müslüman için cami, kalbin sığınağı, toplumun buluşma noktasıdır. İşte ABD’deki camilerimiz de bu misyonu üstleniyor.
Amaçları nettir: Müslümanların dini ihtiyaçlarını karşılamak, çocuklarımızı hem dinine hem kültürüne bağlı yetiştirmek, toplumu bir araya getirmek ve farklı milletlerden Müslümanlarla köprüler kurmak. Bu yönüyle camilerimiz, hem ibadet hem de hayat mekânı olma özelliğini taşıyor.
Çocuklar için açılan hafta sonu okulları, Kur’an kursları, gençlik kampları ve sosyal etkinlikler, onların kimliklerini korumalarına yardımcı oluyor. Bu derslerde yalnızca Kur’an ve ilmihal değil; Türkçe, kültür ve ahlak da öğretiliyor. Çünkü Amerika’daki çocuklarımız için Türkçe, sadece bir dil değil; anne-babalarının duası, dedelerinin hatırası ve köprü kuran bir miras.
Camilerimizde verilen eğitim hizmetleri de oldukça geniş. Kadınlara özel ilmihal derslerinden, gençlere yönelik sohbetlere, Kur’an tefsirinden hat ve musiki çalışmalarına kadar birçok alanda zengin bir içerik sunuluyor. Hutbe ve vaazlarla, sadece ibadetler değil; aile, ahlak ve toplumsal sorumluluklar da işleniyor.
Ve elbette camilerimizin en çok bilinen hizmetlerinden biri de sosyal dayanışma. Cenaze hizmetleri, zekât ve kurban organizasyonları, ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar… Kimi zaman bir burs, kimi zaman bir erzak kolisi, kimi zaman da bir dua ile bu hizmetler topluma ulaşıyor. Türkiye’de yaşanan bir depremde de, dünyanın herhangi bir köşesindeki mazlumun yardımına koşarken de bu camiler bir seferberlik merkezi oluyor.
Kısacası ABD’deki camilerimiz, sadece birer ibadet mekânı değil; çocuklarımızın geleceği, toplumumuzun huzuru ve kimliğimizin sigortasıdır. Burada kılınan her namaz, yapılan her dua ve verilen her hizmet, hem Allah katında bir ibadet hem de bu topraklarda Müslüman kimliğimizin en güzel şahididir.